15 Şubat 2013 Cuma
Kıçımızdaki Priz
Şarj aletlerinden çektiğimiz 220 voltluk şehir elektriğiyle idame ettirirken hayatımızı, ----ki cidden damarlarımızda kan yerine elektrik dolaştığını hayal etmek çok da zor değil benim için: Hepimizin götünde priz var düşünsene, resmen domaltıp sikiyorlar! ve her ayın sonunda tedaş,kaçak elektrik vergisi de eklenmiş naylon-kağıt karışımı faturalarımızı kapı arasına sıkıştırıveriyor :) --- kimsenin gerçekten yalnızlık istediğine inanamam,yapamam.Saygı duyuyorum ama sana tapamam toteeeem!!! :)
İzdivaya çekilmeyi falan geçeli çok durak oldu zaten, --nefes alacak vaktim yok diyor insanlar,para için it gibi çalışıp sağlığını kaybeden sonra sağlığına kavuşmak için tüm parasını harcayan ve yaşamaya vakit bulamadan o çok inandıkları diğer dünyaya cam kenarı bi bilet kestiren insanlar bunlar, ki onları da çok suçlamamak lazım modern hayat diye dayatılan ve bizim de çok sorgulamadan kabul ettiğimiz sistem bu şekilde işliyor maalesef.-- şu yaşadığımız boktan dönemde telefonun pilinin bitmesine dahi tahammülümüz yok.Sürekli cep telefonundan facebook,twitter kontrolü veya mesajlaşma yoluyla zihni bedenden ayırma, o an orada put gibi otururken aklın başka semalara uçup gitmesi ne kadar zavallıca.
"Ben uzun bi süre yalnız kalmak istiyorum, üstüme gelme!!!" şeklindeki tavırlarını neden inandırıcı bulmadığımı da açıklamış oldum herhalde insanların.Madem yalnız kalmak istiyorsun o zaman bu işi doğru düzgün yap; kapat şu telefonunu,facebookunu,twitterını yiyorsa, bakalım gerçekten yalnız kalmak mıymış derdin ve ne kadar dayanabileceksin o bağımlısı olduğun twitter olmadan.Ama yok senin derdin insanlardan kaçıp sonra sosyal medyada her dakika bulunduğun yeri etiketlemek,ona buna laf sokmak,"kimse beni hak etmediği için yalnızım!" temalı şeyler yazmaksa -durum çoğu için bu- götüme anlat isyanını.Bunun yerine "Seni bi süre görmek istemiyorum" u kullan,bak bu yeni geldi,daha samimi. :)
Sosyal paylaşım sitelerine ilgimiz, en büyük kanıtıdır sanal sosyalleşmeyi ne kadar kabullenmişliğimizin.Ekseriyetle yalnız kaldıklarında dalıyor insanlar sanal dünyaya.Sahte bi kalabalık hissi yarattığından olsa gerek.Gerçi arkadaş ortamında ya da ailesinin yanında da telefonunu elinden düşürmeyenler var.Hayatım boyunca uyuz olup,laf soktum onlara ve kendim bu duruma düşüp onların hedef tahtası olmamak için tüm sevgililerime bunu anlatmaya çalışırken az tükenmedi
nefesim."Arkadaşlarımlayken mesaj atmamı bekleme" şeklindeki bu basit cümleden kırılacak/alınacak milyonlarca anlam çıkarttıkları için ayrıca tebriklerimi yolluyorum hepsine. :)
İnsan, bedeni neredeyse zihnini de orada tutabilse çok daha mutlu ve farkında olarak yaşayabilir.Basit görünen, fakat herkesin bunun olmasına izin vermemeye yemin etmiş gibi davranmasına da şaşırdığım bi denklem.
Eyvallah zaman zaman gerçek anlamda yalnız kalıp dinlenip,kafa dinlemeli herkes, ama bokunu çıkartmamak şartıyla, ben çıkarttım bi haftadır koca bi evde yalnız uyanıp yalnız uyuyorum ve kayışı yaktım diyebilirim.Sık sık ve kısa kısa yalnızlıklar tercihimdir, diyet tarifi gibi oldu bu da amk. :)
Neyse sonuç olarak: "insanın ihtiyacı insandır".Bunu bilirim, iyi bilirim.
*Yukarda bi yerde 'ekseriyetle' kelimesini cümle içinde kullandığım için bi kahve yapacağım şimdi kendime. :)
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder